Harbiye ve Antakya Turu

Tur Detayı

Kahvaltı sonrası Apollo’nun  Daphne  için döktüğü gözyaşlarıyla yeşeren antik adıyla Daphne olarak bilinen Harbiye‘yi ve Harbiye Şalelerini ziyaret ediyoruz. (Efsaneye göre Zeus’un oğlu ışık tanrısı Apollo, ırmak kenarında gördüğü genç ve güzel bir kız olan Daphne ’ ye  Aşık olur ve onunla konuşmak ister, onu kovalar. Daphne kurtulamayacağını anlar. ’’ey toprak ana beni ört, beni sakla, beni koru’’ diye yalvarır. Daphne ağaca dönüşür. Apollo şaşırır. Bu olaydan sonra DAPHNE’nin gözyaşları ile şelaleleri meydana getirdiğine inanılır. Harbiye Şelalelerinde küçük bir yürüyüş yapıp biraz dinlenmek için çay kahve molası veriyoruz. Ayrıca heykelcilik ve ipek imalatı belde de önemli yer tutmaktadır. Önce ipek imalat atölyelerini gezip alışveriş  yapıyoruz. Daha sonra heykeltıraşlık atölyelerini geziyoruz. Buradan  harbiye kanyonunu rahatça seyredebileceğimiz kule Restauranta geçiyoruz. Antakya mezelerinin ve künefenin en güzel yapıldığı yerde yemeğimizi bitirip Antakya ya dönüyoruz. İlk olarak Türkiye’nin ilk tıbbi ve hoş kokulu bitkiler müzesini geziyoruz. Burada 280 çeşit tıbbi ve hoş kokulu bitki halkın ilgisine sunulmaktadır. Buradan Antakya camları müzesine gidiyoruz. Bilindiği gibi camın ilk keşfedildiği yer Antakya ve çevresidir. Burada müze sahibinin ateş ile cam kavanoz yapımını izledikten sonra tarihi Affan Kahvesi’nde Antakya ya özgü HAYTALI’larımızı yiyoruz. Buradan Habib-i Neccar dağı eteklerine çıkıp Antakya’yı panoramik olarak seyrediyoruz. Son olarak THE MUSEUM OTELE gidiyoruz. Belki de dünyada başka bir benzeri olmayan ve mozaikler üzerine yapılmış oteli panoramik olarak seyrettikten sonra otelimize gidiyoruz. Otele yerleşip biraz dinlendikten sonra akşam yemeği için Antakya şehir kulübü ne gidiyoruz.